Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
transseksüel : cinsel tercihini karşı cinsiyetten oluşturan.
cinsel kimliği ile cinsel organları uyumsuz olarak doğmuş insan. (cinsel organları cinsel kimliğine uydurulana dek kişi ne erkek ne de dişidir. transseksüeldir. cinsel organları cinsel kimliğine uydurulan kişi artık transseksüel değil ya erkek ya da dişidir.)
tıbbi müdahale ile cinsiyet değiştiren.
Tarih: 2016-03-02 01:55:50 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Transseksüel Nedir
cinsel kimliği ile cinsel organları uyumsuz olarak doğmuş insan. (cinsel organları cinsel kimliğine uydurulana dek kişi ne erkek ne de dişidir. transseksüeldir. cinsel organları cinsel kimliğine uydurulan kişi artık transseksüel değil ya erkek ya da dişidir.)
tıbbi müdahale ile cinsiyet değiştiren.
Tarih: 2016-03-02 01:55:50 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Transseksüel Ne Demek: Transeksüel..
Yorum Yapx
Transseksüel Resimleri
Transseksüel Sunumları
Transseksüel Videoları
Transseksüel Soru & Cevap
Transseksüel Ek Bilgileri
-
0 5 yıl önceTransseksüel
Transseksüel, içerisine doğduğu biyolojik cinsiyetten farklı bir cinsel kimlik taşıyan bireylere verilen isimdir. Transseksüellik bir tercih olmayıp, doğuştan gelen bir durumdur, bir hastalık değildir ve engellenmesi, değiştirilmesi mümkün değildir. İstediği cinsiyete geçişine izin verilmeyen transseksüel bireyler bu baskı yüzünden çok ciddi psikolojik sorunlar yaşayabilirler. Birey 6 hatta 2 gibi çok küçük yaşlarda dahi bedeni ile cinsel kimliği arasında fark olduğunu ayırt edip bunu ifade etmeye çalışabilir. Cinsiyet sadece cinsel organlara bağlı bir kavram değildir, kişinin cinsel organı cinsiyetini kesin bir biçimde belirtmez, toplumsal cinsiyet ve biyolojik cinsiyet de birbirinden farklı kavramlardır.
Bireyin kimlerden hoşlandığı, hangi cinsiyetle beraber olmayı tercih ettiği onun cinsel yönelimidir. Kılık, kıyafet, beden dili açısından kendisini nasıl ifade ettiği cinsiyet ifadesi kavramına girer. Toplumsal cinsiyet kimliği de yine kişinin toplumda kendisini ne şekilde temsil ettiğini belirtir. Biyolojik cinsiyet ise kromozom ve organların tanımladığı bedensel cinsiyet kimliğidir. Transseksüel bireyler bedensel cinsiyet kimliklerine aidiyet hissetmeyip örneğin kadın biyolojisinde doğup erkek olan ya da erkek biyolojisinde doğup kadın olan bireylerdir. Bir transseksüel birey kendisini ait hissettiği cinsiyetin giysilerini giyip o cinsiyetin beden dili ve tavrını taşır, bunun yanı sıra dilerse psikoterapi, hormon tedavisi ve ameliyat süreçlerinden geçerek devlet nezdinde de kendini ait hissettiği cinsiyetin nüfus cüzdanını alabilir.
Günümüzde transseksüel bireyler halen ciddi ayrımcılık, saldırı ve haksızlıklara uğramaktadırlar. Ülkemizde ve başka pek çok toplumda cinsiyet konusu tabu olarak görülmektedir. İş bulamayan, toplumca dışlanan transseksüel bireyler hayatlarında pek çok sıkıntılar yaşamaktadır. Kadından erkeğe trans bireyler testosteronun geri dönüşü olmayan etkileri ve daha baskın bir hormon olması nedeniyle toplumda daha iyi kamufle olabilir ve bazen iş hayatına atılabilir ancak erkekten kadına trans bireyler fiziksel görünümleriyle istemeseler de farklılıklarını belli etmekte ve daha yoğun ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
Kadından erkeğe trans bir birey zorunlu psikoterapi süreci ile birlikte erkeklik hormonu olarak da bilinen testosteron tedavisi görür.
Testosteron yağları kasa çevirir, vücut ve yüzde genel olarak daha sert bir görünüm sağlar, kıllanmayı arttırır ve sesi kalınlaştırır. Testosteron tedavisi ve psikoterapinin ardından gerekli sağlık kurumu ve uzmanlarının raporunu alan trans bireyler göğüs aldırma, rahim ve yumurtalık aldırma ve penis ameliyatları olurlar. Özellikle penis ameliyatı oldukça zor bir ameliyat olduğu için her trans birey buna gerek duymayabilir. Penis genellikle kişinin kolundan alınan kemik ve cilt parçaları ile oluşturulur. Bu ameliyatlar ciddi ameliyatlar oldukları için hepsi tek seferde değil kademe kademe uygulanmaktadırlar. Gerekli resmi prosedürü, tedavi ve ameliyatlarını tamamlayan bir kadından erkeğe trans birey resmi başvuru yaparak kendi seçtiği isimle mavi nüfus cüzdanı alabilir.
Erkekten kadına trans bireyler de yine diğerleri gibi zorunlu psikoterapi süreci ile birlikte kadınlık hormonu olarak da bilinen östrojen tedavisi görür. Östrojen vücutta yağlanma yapar ve vücuda yumuşak, yuvarlak hatlar verir, sesi inceltir, testosteronu baskılar. Östrojen tedavisi ve psikoterapinin ardından gerekli sağlık kurumu ve uzmanlarının raporunu alan trans bireyler vajinoplasti ameliyatı olabilirler. Vajinoplastinin yanı sıra trans kadınlar başta meme büyütme ameliyatı olmak üzere pek çok estetik ameliyat da olabilirler. Tüylenmeyi sona erdirmek için lazer epilasyon da trans kadınlar arasında popüler bir uygulamadır. Vajina inşa etmek sıfırdan bir penis oluşturmaktan daha kolaydır. İstedikleri cinsiyetin cinsel organına kavuşmak açısından trans kadınlar daha şanslıdırlar. Gerekli resmi prosedürü, tedavi ve ameliyatlarını tamamlayan bir erkekten kadına trans birey resmi başvuru yaparak kendi seçtikleri isimle pembe nüfus cüzdanı alabilir.
Ülkemizde istenilen cinsiyetin kimliğini alabilmek için rahim, yumurtalık, testis gibi üreme organlarının alınması zorunlu olduğundan transseksüel bireyler çocuk sahibi olamamaktadır. İstenilen cinsiyetin resmi nüfus cüzdanı alındıktan sonra evlenmek için ise bir engel yoktur, transseksüel bireylerin evlenme hakkı vardır.
Transseksüellik nedir?
Transseksüel, kendini olduğu cinsiyetin tam zıttı cinsiyette hisseden, karşı cinsine benzeme eğilimleri olan, bedenen ve ruhen de karşı cinsinden bireyler gibi davranan kişilere verilen isimdir. Hem kadınlar hem de erkekler için transseksüel kalıbı geçerlidir. Daha anlaşılır biçimde bir erkek birey erkekliğinden vazgeçip kadın olmak isteyebilir, kadın birey de kadınlığından vazgeçip erkek olmak isteyebilir. Bu tabir, fiziksel görünümden çok ruhsal olarak bu eğilimleri gösteren kişiler için daha sıklıkla kullanılmaktadır. Yani kendisini dış görünüşüyle tam ters cinsiyet gibi göstermesinden ziyade, kendi iç dünyasında kendisini tamamen göstermeye çalıştığı cinsiyet gibi hissetmesidir. Bazı durumlarda toplumsal baskılar vb. konulardan dolayı dış görünüşlerine bu ruh hallerini yansıtamadıkları için transseksüelleri sadece dış görünüşlerinden ayırt etmek mümkün olmamaktadır. Çoğunlukla travestilikle bir tutulan bu terimin bu şekilde hafızalarda yer etmesi yanlıştır çünkü transseksüellerçoğunlukla travestilerden öte bir cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirerek tamamen hissettikleri cinsiyete hem hukuki açıdan hem toplumsal açıdan erişebilmektedirler. Kendisini transseksüel olarak değerlendiren bir kişi, her ne kadar fiziksel olarak bir kadının özelliklerine ya da bir erkeğin özelliklerine sahip olsa da; konuşmasından düşüncelerine, davranışlarından giyimlerine kadar aklınıza gelebilecek tüm konularda tam karşı cinsiyet gibi davranırlar. Transseksüel erkekler kadın gibi davranır ve kadınların yaşadığı hayatı tüm yönleriyle yaşamaya çalışır, transseksüel kadınlar de aynı şekilde erkek gibi davranarak erkeklerin yaşadığı hayatı tüm yönleriyle yaşamaya çalışmaktadır. Bu konu hakkında dünya genelinde yapılan araştırmalar neticesinde; transseksüellik durumunun bir hastalık olup olmadığı mercek altına alınmıştır ve konu hala bir çözüme ulaştırılamamıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (“WHO” olarak da adlandırılmaktadır) ortaya attığı iddiaya göre, dünya genelinde bir hastalık ölçütü olan kullanılan “ICD-10” kurallarına göre transseksüellik, cinsiyet rahatsızlığı olarak kabul edilmektedir. Biyolojik olarak bir kadın özelliklerine sahip olup, psikolojik olarak kendisine bir erkek kimliği sahiplenen kadınlar bu konu çerçevesinde “kadından erkeğe transseksüel”; yani “trans erkek” olarak tanımlanmaktadırlar. Aynı şekilde biyolojik olarak bir erkek özelliklerine sahip olup, psikolojik olarak kendisine bir kadın kimliği sahiplenen erkekler de “erkekten kadına transseksüel”; yani “trans kadın” olarak nitelendirilmektedirler. Ancak bu konularda trans erkekler ve trans kadınlar bu tip tanımlamaları reddetmektedir. Yani erkekten kadına transseksüellik (MTF olarak adlandırılmaktadır) ve kadından erkeğe transseksüellik (FTM olarak adlandırılmaktadır) bu tip kalıpların içerisine sokulmamalıdır. Bu kabul edilmeyişin sebebi olarak yaradılış olarak kendilerine verilen cinsiyetleri, bir cinsiyet belirleyici kalıp olarak kabul etmemelerinden kaynaklanmaktadır. Transseksüellere göre; bu bireylerin davranış değişiklikleri ve bedensel değişiklikleri de dahil olmak üzere asıl cinsiyetleri değiştirilemez bir boyuttadır. Geçmiş tarih boyunca kaynakçalarda yer alan ve günümüze kadar gelen transseksüel kadın ve transseksüel erkek tabirleri, kavramın asıl ifade etmesi gereken şeyi edemediğinin bilincine varıldığından kaldırılmış ve bunun yerine “transseksüel geçmişi olan erkek” ve “transseksüel geçmişi olan kadın” tabirlerinin kullanılması daha uygun görülmüştür.
Transseksüelliğin tarihi
1950’li yıllardan itibaren transseksüel eğilimi olan Amerikalı bireyler hormon tedavisine başvurabilmekteydiler. O dönemlerde konu hakkındaki çalışmaların ana karakteri olan Harry Benjamin isimli doktor, pek çok transseksüel bireyle yakından ilgilenmiştir. Kendisi o dönemki pek çok meslek arkadaşının aksine transseksüelliğin bir fiziksel hastalık olduğuna inanmamaktaydı. O’nun görüşü bu bireylerin bedensel olarak cinsiyetlerinin asıl cinsiyet kimliklerinden uzaklaştığı yönünde olmuştur. İlk cinsiyet değişimi ameliyatı 1952 yılında olmuş ve Christine Jongensen isimli Amerikan asıllı transseksüel birey erkekten kadına cinsiyetini değiştirmiştir. Ancak günümüzde de olduğu gibi o yıllarda da dini kesim bu tip müdahalelere kesinlikle karşı çıkıyor ve hastanelere bu konuyla alakalı saldırılar düzenleniyordu. Bu baskıların sonucunda bu tip ameliyatları geçirmek isteyen transseksüel bireylermecburen kendi ülkelerinden ayrılıp başka ülkelere ameliyat olmaya gidiyorlardı. Bunun dışında Amerika’daki transseksüellere toplumda genel algı olarak psikopati hastaları şeklinde bakılıyor ve bu bireyler akıl sağlığı merkezlerine yatırılıp elektroşok gibi gereksiz tedavilere maruz bırakılıyorlardı. 1966 yılında bir tıp merkezinde konuyla alakalı bir cinsiyet kimliği kliniği kurulmuş ve yapılan çalışmalarla cinsiyet değişimiyle alakalı yöntemler araştırma konusu yapılmıştı. Türkiye’de ilk olarak Bülent Ersoy’un gündeme getirdiği transseksüel cinsiyet değişimi ameliyatı uzun dönemler boyunca gündemden düşmemiş, çoğu negatif yorum alınsa da sanatçıya destek verenler de olmuştur.
Transseksüellik tercihinin nedenleri nelerdir?
Transseksüel bireylerin bu şekilde bir hayat tercihi yapmalarının sebepleri uzmanlarca çok geniş bir şekilde araştırılmıştır. Yapılan çalışmalarda transseksüellerle ilgilenen doktorlar transseksüel bireyin kendisiyle ilgilenen psikoloğuyla, kendisine yardımcı olan farklı ruh sağlığı profesörleriyle, transseksüellerin kendi ailelerinin üyeleriyle ve yakın arkadaşlarıyla yakın temas halinde olunmuş ve bu araştırmalardan sonra hep ortak sonuçlar çıkartılmıştır. Buna göre transseksüellik; doğumdan itibaren belirlenmiş olan insan cinsiyetinden ve bu cinsiyetin getirmiş olduğu tipik davranış normlarına ait hissetmeme biçimidir. Bir diğer adıyla “cinsiyet hoşnutsuzluğu” olarak da adlandırılmaktadır.
Sende Bilgi Ekle
Bu yazının geliştirilmesine yardımcı ol.